Kira bedelleri nedeniyle son zamanlarda gayrimenkul sahipleri ile kiracılar arasında sıkça anlaşmazlık yaşanabiliyor. gayrimenkul sahipleri, yüksek kira bedelleri talep ettikleri için mevcut kiracılarını gayrimenkulden çıkarmak istiyorlar. Kiracılarını gayrimenkulden çıkaramayınca da hukuki yollara başvurarak kira tespit davası açılabiliyorlar.
Gayrimenkul sahipleri ile kiracılar arasındaki ilişkiler kira sözleşmesi ile düzenleniyor. Kira sözleşmelerinde kiraya yapılacak olan zamlara ilgili dönem ve miktar ayrıntıları yer alıyor. Ancak, kira zammı dönemi geldiğinde taraflar arasında anlaşmazlıklar oluşabiliyor.
Kanuna göre gayrimenkul sahipleri, kiraya zam yaparken son 12 aylık TÜFE oranı kadar kira artışı gerçekleştirebiliyor. Bu, gayrimenkul sahibinin yapabileceği azami zam miktarıdır. Gayrimenkulün sahibi, kiracının onayı olmadan bu zam oranını kesinlikle aşamaz.
Gayrimenkule yapılacak olan zam konusunda anlaşmazlık yaşanması halinde gayrimenkul sahiplerinin kira tespit davası açma hakkı bulunuyor. Ancak dava açılmasına rağmen bu durum, kiracının mağdur edilmesi anlamına gelmiyor. Gayrimenkul sahipleri yine TÜFE oranının üzerinde zam talep edemezler.
Ancak, burada gayrimenkul sahiplerini koruyan bir istisna bulunuyor. 5 yıldan uzun olan kira sözleşmelerinde mahkemeler; emsal kira bedelleri, kiralanan gayrimenkulün durumu ve TÜFE oranlarını dikkate alarak kira bedelini yeniden belirleyebiliyor.
Kira tespit davası ise hem kiracı ve kiralayan tarafından açılabiliyor. Davalar, ilgili gayrimenkulün bulunduğu yerde sulh hukuk mahkemelerinde açılmalıdır. Taraflar yazılı delillerini mahkemeye sunarlar. Bu yazılı delillerin en önemlisi de mevcut kira sözleşmesidir.
Mahkemeler tarafından yapılacak olan araştırmada aynı yerde bulunan emsal gayrimenkullerden elde edilen kira bedelleri dikkate alınır. Bu bedeller ile kira sözleşmesindeki yükümlülükler değerlendirilerek mahkeme tarafından yeni bir kira bedeli tespit edilir.