İnşaat sektörü Haziran ayında çimento fiyatlarına gelen zamların ardından büyük bir maliyet krizi yaşamıştı. Hatta müteahhitler fahiş zamlar nedeni ile şantiyelerde iş bırakma eylemi yapan ve 15 gün konut üretimine ara veren müteahhitler; bu seferde demir fiyatlarında ki artış nedeniyle zor durumda kaldı. İnşaat ruhsatı başvurusu yaparak onay almış olan bir çok müteahhidin demir fiyatlarına gelen ani zamlar nedeniyle işe başlayamadığı belirtiliyor.
Ekonomistler ise konutta balon iddialarını reddetmeye devam ederken ani fiyat artışlarının ‘spekülatif ataklardan’ değil makro ekonomik koşullar ve yoğun talepten kaynaklandığını belirtiliyorlar.
Kurda yaşanan hızlı yükseliş, demir fiyatlarına zam olarak yansıdı. ‘750 Dolar + KDV olarak uygulanan fiyatta herhangi bir değişim olmamasına rağmen’ kurda yaşanan yükselişin ardından inşaat demirinin ton fiyatı iki haftada 9 bin liradan 12 bin liraya yükseldi.
Yükselen inşaat malzemeleri maliyet endeksi nedeniyle müteahhitlerin yeni konut üretimine ara verdikleri ve şantiyelerde yaşanan yavaşlamanın konut fiyatlarına zam olarak yansımaya devam ettiği belirtiliyor. Konut talebinin yüksek, üretimin ise zayıf kalmasından dolayı konutta arz açığı oluşurken bu da fiyatların yükselmesi sonucunu getiriyor.
Ülkemizin yoğun bir biçimde göç alması ve nüfusunun sürekli artmasına rağmen bu artışı karşılayacak düzeyde konut üretiminin yapılamaması fiyat artışına neden olurken; kentsel dönüşüm projeleri nedeniyle taşınmaların artması ve kiralık evlere olan ilginin artış kaydetmesi konut fiyatlarının da yükselmesine neden oluyor.