Bu gelişme 25 Ekim’de yayınlanan Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanlığı yıllık Programı’yla ortaya çıktı. Programdaki ilgili madde şu şekilde başlıyor: “Gayrimenkullerin vergilendirmesinde esas alınan alım satım değerinin belirlenmesi ve beyanına ilişkin yeni bir sistem devreye sokulmak suretiyle vergide adalet pekiştirilecek ve vergilendirme etkinleştirilecektir.” Özetle devlet rayiç bedel üzerinden yapılan alım satımlarda düşük bedel gösterilmesi nedeniyle yaşanan vergi kaybının önüne geçmek istiyor. Bunun yolu da tapu harcının gerçek değer üzerinden ödenmesiyle mümkün görülüyor. Ve gerçek değerin belirlenmesi için de eksper raporu uygulaması gündeme geliyor.
Satışlar genelde rayiç bedel üzerinden yapılıyor
Mevcut sisteme göre gayrimenkul alım satım işlemlerinde taraflardan yüzde 2’şer oranında tapu harcı alınıyor. Alışverişin gerçekleştiği rakam ne kadar yüksek olursa tarafların ödeyeceği harç tutarı da o oranda artıyor. Hal böyle olunca genelde alıcı ve satıcı kendi aralarında anlaşıp satış rakamını düşük gösterip düşük harç ödeme yoluna gidebiliyor. Tapuda işlem yaparken resmi olarak rayiç bedeller dikkate alındığından taraflar alışverişlerini bu rayiç bedel üzerinden gerçekleşmiş gibi göstererek düşük harç ödemeyi tercih edebiliyor. Ödeme kısmına gelindiğinde tapuda gösterilen kısım resmi kanallardan yani banka üzerinden gönderilirken, gerçek satış bedeli ile aradaki fark alıcı tarafından elden ödenebiliyor.
Satışların gerçek rakam üzerinden olması hedefleniyor
Örnek vermek gerekirse günümüzde 1 milyon liraya satışı gerçekleşen bir dairenin belediyede görünen rayiç bedelinin 500 bin lira olduğunu varsayalım. Alım satım sırasında taraflar tapuda bu rayiç bedel üzerinden işlem yapmaları durumunda her biri 10’ar bin lira ödemek durumunda. Ancak gerçek satış değeri üzerinden işlem yapmaları halinde iki katını yani 20’şer bin lira tapu harcı yatırmaları gerekiyor. Yeni uygulamada bu aradaki tutarda yaşanan vergi kaybının önüne geçilmesi amaçlanıyor ve bunun için de gerçek değerin belirlenebilmesi için bir sistem kurulması planlanıyor.
Uygulamanın detayları henüz belli değil
2023 yılı içinde uygulanması gündemde olan yeni sistemin hayata geçip geçmeyeceği ya da geçerse alım satımda gerçek değerin nasıl belirleneceği konusunda henüz bir netlik yok. Bazı uzmanlar geçmişte de buna yönelik çalışmaların olduğunu ancak sonuçlanmadığını söyleyerek bu sistemin özellikle seçim yılında hayata geçmeyeceğini düşünüyor. Kimileri ise 2023’te kesin olarak başlayacağını iddia ediyor. Gelişmeleri yaşayıp göreceğiz ama benim şahsi fikrim artık bu konuda bir adım atılacağı yönünde. Çünkü zaten sektörde uzunca bir süredir bu gelişme konuşuluyordu. Sonuçta gayrimenkul fiyatlarında son yıllardaki yükseliş alım satım işlemlerinde gerçek değer ile rayiç bedel arasındaki vergi kaybında makasın daha da açılmasını beraberinde getirdi.
2023 yılının ilk aylarında sektör hareketlenebilir
Bu yeni sistemden bağımsız olarak sektörle ilgili şunu söyleyebiliriz, 2023’ün ilk aylarında gayrimenkulde bir hareketlilik yaşanabilir. Çünkü son dönemde emlak fiyatlarında yüzde 10’a varan bir gerileme söz konusu. Zaten aşırı yükselen fiyatlar sektörde bir köpük oluşturmuştu, şimdi biraz yerine oturuyor diyebiliriz. Avrupa’daki fiyatlara baktığımızda orada da yüzde 20’lere varan bir gerileme var. Yeni yılda adetsel olarak bir hareket bekliyoruz. Sektörde genel öngörü yeni yılın başında da fiyatlar bu dengede seyredecek ve alım satım düşünenlerin harekete geçtiği bir dönem başlayacak.