Konut satın almak son dönemlerde önemli bir yatırım aracı olarak görülüyor. İnsanlar, sahip oldukları varlıklarını konut satın alarak enflasyona karşı korumaya çalışıyorlar.
Ünlü ekonomist Atilla Yeşilada bir katıldığı bir programda yaptığı değerlendirmelerde konut piyasasına dair ezber bozan iddiaları ile gündemi sarstı. Konut satın alanların zarar edeceklerini kaydeden Yeşilada, vatandaşlara izlemeleri gereken yol konusunda bazı görüşlerini açıkladı.
“Konut aynı zamanda bir reel emtia”
Yeşilada, konut meselesinin artık geniş kesimlerin sorunu olmaya başladığını belirterek “Türkiye’de finansal baskılama kaynak dağılımında büyük etkisizlikler yarattı. Konutta bundan en fazla yararlanan yatırım aracı oldu. İnsanlar para kazanamayınca konut almaya başladılar. Konut aynı zamanda bir reel emtia. Konut fiyatları artınca kiralar da artıyor. Dolayısıyla birden çok dar kesimin sorunu olan konut tüm Türkiye’nin gündemine geldi” ifadelerini kullandı.
“Piyasayı yabancıların belirlediği tamamen yalandır”
‘Konut piyasasını yabancıların belirlediği’ iddiasının artık yaygın kullanılan bir pazarlama tekniği olduğunu dile getiren Yeşilada, “Hükümet politikaları konut sektörünü bu hale getirdi. Siz mevduat faizini % 17 artı devalüasyon faizi derseniz % 22 basit faizden konut kredisi verirseniz bu enflasyon ortamında konut almayana eşek derler. Bu resmen insanı kötü yola sevk etmektir. Bu durumun ikinci sorumlusu da inşaatçılardır. Sürekli olarak basına haber yaptırıp konuta talebi arttırıyorlar. Türkiye’de senede 1,2 milyon civarında konut satılırken bunun en fazla % 5’ini yabancılar almıştır. Piyasayı yabancıların belirlediği tamamen yalandır. Bunu pazarlama amacıyla kullanıyorlar” şeklinde konuştu.
“Bu işin ömrü en az 3 ay ve en fazla 1 yıldır”
Yeşilada, gün geçtikçe konut sektörünün adım adım krize gittiğini belirterek “Evini satmayı değil kiraya vermeyi tercih eden mal sahipleri konut fiyatları artınca kiraya zam yapıyorlar. Hatta kiracıları evden çıkartma yoluna gidiyorlar. Bu durum toplumsal bir faciaya gitmektedir. Bu işin ömrü en az 3 ay ve en fazla 1 yıldır. Ondan sonra yalnız pahalı konut alanlar değil banka kredilerinin ödenebilirliğine kadar geniş bir kriz yaşayacağız” ifadelerini kullandı.
“Zaman geçtikçe konut satın alacakların sayısının azaldığını göreceğiz”
Konut fiyatlarının ‘reel olarak’ düşüş yaşayacağı iddiasında bulunan Yeşilada, “Konut fiyatlarının senelik % 25 artması demek kriz işaretidir. Zaman geçtikçe konut satın alacakların sayısının azaldığını göreceğiz. Yüksek fiyatla konut satın alanlar o konutları satabilecekleri kimseyi bulamayacaklar. Dolayısıyla çok ciddi fiyat düşüşleri ile karşılaşacağız. Bu bahsettiğim reel konut fiyatı için geçerli olacak. Öncelikle ülke olarak kur krizine gidiyoruz. Dolar yükselince konuta akan para dövize gidecek. Ardından seçim olacak ve daha makul bir ekonomi politikasına geçilecek. Faizleri arttırmaya başlayacaklar ve konut fiyatları da düşecek. Bu süreç tamamlandığında konut diye bir yatırım aracı kalmayacak” diye konuştu.
“Hesabın çok iyi yapılması gerekiyor”
Yeşilada, konut sahibi olmak isteyenlere “Konut piyasasında bugün aldığı konutu bir ay sonra karla satacaklar için bir sözüm yok. Onlar alıp satabilirler. Ancak barınma ihtiyacı için konut satın alanlar bir hesap yapmalılar. Kredi maliyeti ucuz ve kiralar yüksek. Şu andaki fiyatlarda konut alınsa senelik kira maliyeti de düşecek. Ancak konut fiyatları çöktüğünde kiralar da bu seviyede kalmaz. Şu anda kredi ucuz geliyor ama ileride enflasyon düşerse batarsınız. Bu hesabın çok iyi yapılması gerekiyor. Ben olsam bir yıl daha yüksek kira fiyatına katlanırım ve konut fiyatları düşünce onsan sonra gidip düşük faizle kredi alıp konut satın alırım” tavsiyelerinde bulundu.
Haberimizde yer alan görüşler ilgili ekonomistin kişisel yorumlarıdır. Haberimizde kesinlikle yatırım tavsiyesinde bulunulmamıştır.