Yılmaz, sözlerine devamla “Bu veri bize şunu gösteriyor; Tüketici, konut yatırımının enflasyona karşı en güvenli liman olduğunun farkında. Çıkan fırsatları kaçırmak istemiyor. Faizlerdeki düşüş ve ihtiyaca cevap verecek nitelikteki konutlar da bu artış ivmesini destekliyor” diye konuştu.
Yılmaz, konut yatırımının enflasyona karşı güvenli liman olduğunu rakamlarla örneklerken “İnşaat maliyetleri ve emtia fiyatları, dolardan daha hızlı bir yükseliş gösterdi. Bu açıdan, dolara yatırım yapan için bile emtiaya oranla ciddi bir kayıp söz konusu. Gayrimenkulun getirisi ise, hem emtia hem de dolardan çok daha fazla bir prime imza attı. Daha pandeminin en başında Çekmeköy’de hayata geçirdiğimiz Ormanköy projesi, 10 bin TL metrekare fiyatla satışa başlamıştı. Aradan geçen 1.5 yılda % 350 civarında artışla metrekaresi 35 binlik fiyatlar görülüyor. Yine devam eden bir başka projemiz olan Nişantaşı Koru’da ilk alanların, proje bittiğinde yatırımlarını yine üçe katlamış olmasını bekliyoruz. Yine Levent’teki projemizde de buna benzer bir tablo oluşacağını tahmin ediyoruz. Özetle, kısa vadede konut, arz talep dengesine göre durağan bir dönem yaşayabilir. Ama orta ve uzun vadede, maliyet artışı, arzın düşmesi gibi etkenlerle doların çok üzerinde bir artış yaşayabilir. Dolayısıyla, dövizde dönemsel yükselişler her zaman olur. Fakat 10-20 yıllık vadede konutun kazandırdığını hiçbir yatırım aracı kazandıramaz” şeklinde konuştu.
Türkiye’de belirli aralıklarla konut sektörü için ‘balon’ tartışmalarının yaşandığını belirten Yılmaz, “Birileri de istemeyerek de olsa bu kötü niyetli tartışmaların peşinden koşuyor. Bugün gelinen noktada ise olan, ev almak isteyip de bu tartışmalardan etkilenen vatandaşa oldu. Bu kesim, vatandaşın ev sahibi olması resmen engelledi. Geçen yıl da söyledim, önceki yıllarda da sürekli altını çizdim: Konut almak için en doğru zaman içinde bulunduğumuz zaman…” ifadelerini kullandı.