Begüm Doğulu, İspanya ve Küba ofislerini açtı
İş dünyasında kimi isimler var ki girişim ve başarı öyküleriyle genç kuşaklara ilham ve motivasyon kaynağı olur. Begüm Yachting Yönetim Kurulu Başkanı Begüm Doğulu tam böyle bir isim.
Hayalleri, çalışan olarak bulunduğu şirkete sığmayınca kendi işini yapma kararı alan Begüm Yachting Yönetim Kurulu Başkanı Begüm Doğulu 1997 yılında daha 20’li yaşlarında kendi işini kurar.Onlarca saatlik uçuşla hayatında ilk kez gittiği ülkelerde gündüz sıcağında broşür dağıtan akşamları ise parasızlıktan banklarda yatan Begüm Doğulu, imkânsızlıklarla dolu bir o kadar da meşakkatli bir girişim serüveni içerisinde hayallerinin peşinde koşar.
Kredi çekip fuarlara katılan, İtalya ve Fransa’da bulunan 80’ni aşkın marinayı tek tek gezip yatlara broşürler bırakan Begüm Doğulu, sıfırı bir yapmanın azim ve kararlılıkla mümkün olabileceğinin somut bir örneği.
İş hayatı küçük imkânlarla büyük engelleri aşmakla geçen Begüm Doğulu bugün şirketini Bill Gates, Paul Allen, Michael Douglas, Carl Lagerfeld ve Suudi Arabistan Kralı Abdullah gibi isimlere hizmet veren uluslararası bir markaya dönüştürdü.
Arnavutluk, İspanya ve Küba’da ofis açan ve “Bayrağımızı bu ülkelerde dalgalandırmaktan gurur duyuyorum” diyen Begüm Yachting Yönetim Kurulu Başkanı Begüm Doğulu ile pandemi sürecini ve yatırımlarını konuştuk.
Begüm Hanım pandemi süreci tüm sektörleri olumsuz etkiledi. Pandemi sürecinin yaşattığı sıkıntıları önlemek adına ne gibi çalışmalar yaptınız?
Ben hayatımın hiçbir döneminde teslimiyetçi olmadım. Her zaman bir yolu, bir çözümü vardır diye arayışta ve mücadelede oldum. Pandemi sürecinde dünya da her şey durdu. Çoğu sektör kendisi için önemli olan etkinlikleri gerçekleştiremedi. Bizim sektörümüz de aynı durum söz konusu. Her yıl yatçılıkla ilgili dünyanın dört yerinde, Barcelona, Antigua, Monaco ve Atina’da fuarlar düzenlenirdi. Bunların hiç birisi yapılamadı. Bu sektör açısında çok büyük bir sıkıntı. Bende bunun üzerine bir çözüm ürettim. Dünyanın en büyük 16 yat kiralama markasına ulaştım. Bu firmaların genel müdürlerini eşleriyle birlikte ülkemize davet ettim. 50 m’lik bir tekne kiraladım. Mayıs ayının son haftasında gelecekler ve onları bir hafta boyunca Türkiye’de ağırlayacağız. Onlara müşterilerinin en çok sevdiği koyları, yat limanlarını göstereceğiz ve sektörü konuşacağız. Aslında bir nevi kendi fuarımızı gerçekleştirmiş olacağız. Bu dünyada kimsenin yapmadığı bir şey. Hatta dünyanın en önemli yat magazin dergisi bu etkinliğimizi Begüm Yachting Yüzen Bot Show ismiyle şimdiden haberleştirdi.
“Dünya’nın onlarca ülkesine hizmet veriyoruz”
Şu anda İspanya, İtalya, Mısır, Malezya başta olmak üzere dünyanın onlarca ülkesinde yatların bakım ve onarım hizmetlerini gerçekleştiriyoruz. Önceden müşterimiz yatını bakım ve onarım için Türkiye’ye gönderirdi. Fakat gerek mazot gerekse başka artan maliyetlerden dolayı müşterilerin bir kısmı yatlarını ülkemize göndermemeye başlamıştı. Bizde yeni bir hizmet modeli geliştirerek onların istediği yere ekibimizle gidiyor ve yatlarının bakımını gerçekleştiriyoruz.
“Kadınlar günü adı altında kutlanmasına karşıyım”
Belki bu söylediğimden dolayı beni insanlar eleştirecektir fakat ben dünya kadınlar günü diye bir günün olmasına ve bugünün çok özel bir günmüş gibi kutlanmasına karşıyım. Dünya erkekler günü diye bir gün var mı? Yok. Erkek hakları diye bir şey var mı? Oda yok. Neden bu ayrıcalıklar kadınlar için var? Erkekler için böyle şeylere ihtiyaç hissedilmiyor ama kadınlar için hissediliyor. Demek ki kadınlarımız bu tür ayrıcalıklara muhtaç gibi bir anlam ortaya çıkıyor. Aslında böyle şeylerle baştan kadın erkek ayrımcılığı yapılıyor ve kadınlara ikinci sınıf insan muamelesi yapılmış olunuyor. Bugünün gerçek adı , dünya emekçi kadınları anma günü olmalı çünkü 8 Martın gerçeği 8 Mart 1857 de Abd nin newyork kentinde daha iyi çalışma koşulları için eylem yapan ve bu eylem esnasında çıkan yangında hayatını kaybeden 129 kadın emekçiyi anmak dan ibarettir. Ancak günümüzde günün amacı tamamen gündem dışı bırakılıp 8 Mart Dünya kadınlar günü olarak anılmaya başlandı , ben buna karşıyım kadınların bence böyle bir güne ihtiyaçları yok çünkü kadın erkek eşitliği ilkesinden hareket edersek hergün tüm insanların günü ,kadın erkek ayırmaksızın. Yılda bir gün Kadınlar günü ilan edilmesi bir kadın olarak bana lütufta bulunulmuş hissi veriyor bunuda negatif ayrımcılık olarak algılıyorum.