İstanbul'da korkulan olmadı! Uzman isim açıkladı: '6,2'lik depremin ardından büyük bir deprem beklenmiyor'

İstanbul'da dün yaşanan 6,2'lik deprem ve ardından yaşanan artçı sarsıntılar vatandaşlarda paniğe sebep oldu. Deprem, İstanbul, Tekirdağ, Yalova, Bursa ve Balıkesir'de yoğun şekilde hissedildi. Boğaziçi Kandilli Rasathanesi 23 Nisan depreminin büyüklüğünü 6,1 olarak açıklarken, AFAD ise yaptığı ölçüm ve tespitlere göre depremin 6,2 şiddetinde olduğunu tespit etti.

Akıllarda ise "bu deprem o beklenen büyük Marmara depremi miydi?" sorusu yer aldı. Sosyal medya ve birçok platformda farklı farklı bilgiler yer alsa da, uzman isimler bilimsel gerçeklere dayanarak depreme dair ayrıntıları anlattı. Dikkat çeken önemli açıklama ise Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy tarafından yapıldı. Üşümezsoy İstanbul'da büyük bir deprem riskinin beklenmediğini açıkça ifade ederken, vatandaşlar panik yapmamalı. 6.2’lik bu depremin ardından yaşanabilecek 4.5 büyüklüğüne yakın artçılar olur dedi.

6,2'LİK DEPREMİN UYARISINI ÖNCEDEN VERMİŞTİ

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy'un 20 gün önce yaptığı açıklama ise tekrar dikkat çekti "Silivri'de 6.0 - 6.5 büyüklüğünde bir deprem olabilir" dediği ortaya çıktı.

'RİSK TAŞIYAN FAY'DA DEPREM GERÇEKLEŞTİ'

İstanbul Silivri açıklarında peş peşe meydana gelen depremlerin ardından Deprem Uzmanı Prof.Dr. Şener Üşümezsoy değerlendirmelerde bulundu. Üşümezsoy, bugün meydana gelen depremin İstanbul’da olmadığını belirterek, "Bugün deprem İstanbul’da değil, İstanbul’a kilometrelerce uzaklıkta bulunan Silivri Çukuru’nda, Silivri Fayı'nda oldu.

2019’daki 5.7 büyüklüğündeki depremlerin meydana geldiği Silivri Fayı üzerinde bugün 6.2 büyüklüğünde bir deprem gerçekleşti. "Bu depremler büyük bir İstanbul depremini tetikler mi?" diye soracak olursanız, Marmara’da risk taşıyan yegâne fayın bu fay olduğunu söylemeliyim. Bu fay üzerinde 6 ile 6.5 büyüklüğünde bir deprem riskine sahiptir" dedi.

'YAKIN TARİHTE BÜYÜK BİR DEPREM BEKLENMİYOR'

6.2’lik bir depremin daha olabileceğini fakat yakın bir tarihte olmayacağına değinen Üşümezsoy, "Tarihe baktığımızda, Marmara’da 1894 yılında deprem Çınarcık Çukuru’nun güneyinde, Çınarcık-Yalova hattında meydana gelmiştir. 1912’de ise Tekirdağ-Silivri Çukuru’nda bir deprem olmuştur. Bazı uzmanların iddia ettiği gibi, 1999’dan sonra 'Marmara’nın tamamı kırılacak' söylemi tamamen bir laftır, bilinmeden konuşulan bir konudur. Burada kırılmayan fay hattı Kumburgaz’daki faydır.

'ADALAR FAYI'NDA DA DEPREM RİSKİ YOK'

Bu 6.2’lik belki bir tane daha 6.2’lik deprem olabilir. Ancak bu eli kulağında olan bir şey değil. Ayrıca bu fay, batıya ya da doğuya doğru uzanarak Adalar’a kadar ulaşan büyük bir deprem oluşturacak nitelikte değildir. Adalar Fayı’nda da büyük bir deprem riski bulunmamaktadır" diye konuştu.

'PANİĞE GEREK YOK'

Üşümezsoy, vatandaşların panik yapmamasının gerektiğini ifade ederek, "Dolayısıyla şu an Marmara’da kırılmayan aktif fay yegane bu faydır. Vatandaşlar panik yapmamalı. 6.2’lik bu depremin ardından yaşanabilecek 4.5 büyüklüğüne yakın artçılar olur. Büyükçekmece ve Avcılar gibi bölgelerde heyelan kaynaklı yıkım olamadığı sorun yoktur. Bu bölgelerde risk heyelanlardır. İstanbul’da büyük bir deprem olur denilen noktada İstanbul’da deprem olmuş. 1894’te Yalova’dan başlayarak batıya doğru kırılmıştır ve 1894’te en büyük deprem olmuş.

'DEPREMİN ELİ KULAĞINDA LAFI DOĞRU DEĞİL'

Jeologlar şişmiş bir şekilde ‘1766’dan beri deprem yok, o halde eli kulağında dedikleri yere en büyük cevabı Murat Bardakçı ve Erhan Afyoncu verdi. İstanbul’da büyük deprem 1894 olmuş. Öyle olunca hani 250 yılda bir büyük deprem oluyor, o halde depremin eli kulağında denilen laf tamamen çöpe atılıyor. 1912’de Tekirdağ-Silivri çukurunda Marmara adasında kırılmış, bu zaman kırılmayan yegane fay burada şu söylediğim cümle içerisinde depremler sürekli olan bir şeyler değildir. Bir fay kırılır, ondan sonra sağlamlaşır yeniden kırılabilir" şeklinde konuştu.

'MARMARA DENİZİNDE ARTIK BÜYÜK BİR DEPREM RİSKİ YOK'

Büyük bir deprem riskinin olmadığın belirten Üşümezsoy, "Örneğin burada ‘Santorini’de büyük deprem oldu’ diye çıktılar, 'Ege batacak"' denildi ancak ben o zaman da söyledim. 1956’da Santorini’de 7.7’lik büyük bir deprem oldu, 17 Ağustos depreminde çıkan enerjinin 3 katı çıktı ama sonrasında büyük bir şey olmadı, herkes sustu.

Marmara Denizi’nde faylar daha önceden kırıldığı için artık büyük bir deprem riski yok. Yalnızca bu bahsettiğim fayda Kuzey Anadolu Fayı değil, bölgesel bir fay. Yalnızda deprem riski taşıyan fay Silivri Çukuru’ndaki Silivri Fayı'dır. 6 ila 6.5 arasında deprem yapar dediğim nokta birebir çıkmıştır" ifadelerini kullandı.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI'NDAN DA AÇIKLAMA GELDİ

İstanbul’da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından AFAD’da koordinasyon toplantısına katılan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Şu ana kadar 378 yapısal ihbar bize ulaştı. Hemen incelemelerimizi yaptık. 12 binamızı tedbiren boşattık” dedi. 3 bin hasar tespit ekibiyle kentte çalışmaların yürütüleceğini belirten Bakan Kurum, vatandaşları riskli binalara girmemeleri konusunda uyardı. Bakan Kurum kentsel dönüşüm çağrısını da yineleyerek, “Hep birlikte muhalefeti, iktidarı, belediyesi, bakanlığı elimizi taşın altına koymak zorundayız. Kentsel dönüşüm projeleriyle alakalı her türlü mücadeleyi gelin hep birlikte yapalım, İstanbul’umuzu dönüştürelim” diye konuştu.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul’da medyana gelen depremlerle ilgili İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ile AFAD Koordinasyon Merkezi'nde, afet koordinasyon toplantısına katıldı. Toplantı sonrası açıklama yapan Bakan Kurum, depremi hisseden tüm vatandaşlara geçmiş olsun diledi. Bakan Kurum, “Milletimiz müsterih olsun, mevcut durum itibarıyla paniğe mahal verilecek bir durum söz konusu değildir. Devletimiz tüm birimleriyle teyakkuza geçmiştir. Türkiye Acil Afet Müdahale Planı çerçevesinde, İstanbul’la ilgili yapılması gereken iş ve işlemler AFAD’ımızın koordinasyonunda devreye alınmıştır. Sahada çalışmalarımızı büyük bir titizlikle sürdürüyoruz” dedi.

“12 BİNAMIZI TEDBİREN BOŞALTTIK”

Bakan Kurum, hasar tespit çalışmalarıyla ilgili şu bilgileri verdi: Şu an itibarıyla 112'ye gelen, tasnifi yapılan talepler doğrultusunda 378 yapısal ihbar bize ulaştı. Gelen talepler doğrultusunda hemen incelemelerimizi yaptık. 12 binamızı tedbiren boşattık. Arkadaşlarımız bu binalarda yine detaylı bir inceleme yapacaklar.

“3 BİN EKİBİMİZLE HASAR TESPİTLERİNİ YAPACAĞIZ”

Bakan Kurum, Türkiye’nin deprem ve afetler konusunda çalışmalar yapan en saygın bilim insanlarıyla anlık istişare halinde olduklarını belirterek şöyle devam etti: Afetin ilk anıyla birlikte tüm ekiplerimizi harekete geçirdik. Mevcuttaki İstanbul’daki ekibimiz şuan sahada. Toplamda sahada 3 bin hasar tespit ekibi olacak. 3 bin ekibimizle hastanelerimiz, okullarımız, camilerimiz, kaymakamlık binalarımız, belediyelerimiz, kamu kuruluş kurumlara ait binaların hasar tespitlerini hızlı bir şekilde yapacağız. 112’ye gelen tüm şikayetler değerlendirilecek ve burada ‘binam bu deprem sebebiyle zarar gördü’ diyen vatandaşlarımızın bizzat binalarına gidilecek, bakılacak ve hasar tespitlerini hızlı bir şekilde titizlikle yapacağız. 

İSTANBUL’UN İKİ YAKASINDA KRİZ MERKEZİ KURULDU

Sürecin AFAD koordinasyonunda yürütüleceğinin altını çizen Bakan Kurum, “Biz de Bakanlık olarak hem Anadolu Yakası’nda hem de Avrupa Yakası’nda iki kriz merkezi kuruyoruz. Burada 39 ilçeye ilişkin kaymakamlıklarımıza gelen, 112’ye gelen talepleri anında yerinde incelemek suretiyle bu hizmetleri inşallah vatandaşımıza hızlı bir şekilde vereceğiz” dedi.

“VATANDAŞLARIMIZ LÜTFEN RİSKLİ BİNALARA GİRMESİNLER”

Riskli binalarla ilgili vatandaşları uyaran Bakan Kurum, şunları söyledi: Artçı depremler yine devam ediyor. Bilim insanlarımızı bu süreçte anbean dinliyor, takip ediyoruz. Vatandaşlarımız bu süreçte lütfen riskli binalara girmesinler. Riskli binalara kesinlikle girmeyelim. Eğer bir endişeleri varsa, binaları ile ilgili tereddütleri varsa hemen bizi arasınlar, 112’yi arasınlar. Ve oradan ekiplerimizi hızlı bir şekilde yönlendirelim binaların tespitlerini yapalım.

“GELİN KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ HEP BİRLİKTE YAPALIM”

Bakan Kurum, İstanbul’un deprem gerçeğinin altını bir kez daha çizdi: Bugünkü yaşadığımız tablo bize şunu söylemektedir. İstanbul’un tek gündemi vardır, tek gündemi de olmak zorundadır. Bu gündem de depremdir. Bu süreci hep birlikte el ele vererek yürütmek zorundayız. Deprem ülkesinde yaşıyoruz. Burada kentsel dönüşüm yapılmalıdır, yapılmamalıdır bunlara girmeden riskli bir bina, hasarlı bir bina varsa hep birlikte muhalefeti, iktidarı, belediyesi, bakanlığı elimizi taşın altına koymak zorundayız. Kentsel dönüşüm projeleriyle alakalı her türlü süreci, mücadeleyi gelin hep birlikte yapalım, İstanbul’umuzu dönüştürelim. 

“DEVLETİMİZ GÜÇLÜ BİR DEVLETTİR”

Deprem bölgesinde ilgili tüm kamu kurumlarının yeniden inşa sürecini uyum içinde yaptığına dikkat çeken Bakan Kurum, “Deprem bölgesinde 550 bin konutun inşaatının başlatıldığı gibi İstanbul’un 39 ilçesinde İçişleri Bakanlığımızla, AFAD’ımızla, ilgili tüm bakanlıklarımızla uyum içerisinde çalışıyoruz. Gelen her türlü talebi dikkate alıyoruz. Her türlü mücadeleyi ortaya koymaya devam ediyoruz. Devletimiz güçlü bir devlettir. Sayın Cumhurbaşkanımız anbean İstanbul’u aynı deprem bölgesinde olduğu gibi yakinen takip etmektedir. Biz de burada milletimizle birlikte bu süreci inşallah hep birlikte yürüteceğiz.

Bakan Kurum, toplanma alanlarında Kızılay’ın vatandaşa her türlü desteği sağlayacağını belirtti.